Baba mı? O da kim?

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Ebeveynlik Ve Aile Kavramına Dair Çarpıcı Hutbe

Son dönemde, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından cuma hutbeleri, gündemi yakından takip eden ve derin düşündüren önerilerle dolu devam ediyor. Bu sebeple öncelikle tebriklerimizi iletmek istiyoruz.

Hutbede, hoca “Baba, otoritesi ve disipliniyle çocuğun ihtiyaç duyduğu önemli bir figürdür.” sözleriyle düşündürücü bir vurgu yapmıştı. Ancak günümüzde artık baba figürü otorite ve disiplin kaybına uğramış durumda. Aynı şekilde anne figürü de şefkat ve merhametini yitirmiş gibi görünüyor.

Bu konuda Ersin Çelik birkaç yıl önce şöyle bir başlık atmıştı: “Artık çocuklarımızın ebeveynleri biz değiliz. Dijital hayat çocuklarımızı evlat edindi.” Baba merkezli aile kavramından eşitlikçi ve ardından anne merkezli aileye, sonrasında da çocuk merkezli aile yapısına doğru evrildik. Şimdi ise “aile olmayan aile” kavramıyla karşı karşıyayız.

Bir arkadaşımın dediği gibi, “Evlerimizi yuva olarak değil otel olarak kullanıyoruz, aslında tanımadığımız kişilerle bir arada yaşıyoruz.” Bazı ebeveynler, çocuklarını artık dijital dünyanın algoritmaları kadar dahi tanımıyorlar. Çocuklar da babalarını, annelerini ve kardeşlerini tanımak için çaba sarf etmiyor.

Z kuşağının, hiçbir otoritenin kısıtlayıcılığını kabul etmeden, kendi merkezlerini oluşturarak yaşadığı izlenimi ediniyorum. Çocuklar için artık anne veya baba merkezi kavramı da eskisi gibi etkili değil. Bu durum devam ederse, ebeveynlerin itibarı ve ağırlığı geri dönüşü olmayacak bir şekilde azalacak gibi gözüküyor.

Yeni nesil ebeveynlik anlayışı, “çocuklarına kendi travmalarını yaşatmama” odaklı bir şekilde ilerliyor, ancak karanlık bir mağarada çıkış aramakla uğraşıyorlar. Travma tanımı o kadar genişledi ki her olay artık “travmatik” olarak nitelendirilebiliyor.

“İnsan olmak ve insan kalmak için gereken direncin” kaybolduğunu düşünüyorum. Bu direnci yitirmek ya aşırı şiddet ya da aşırı savunmasızlık olarak geri dönüyor her zaman. Okullarımızdaki “akran zorbalığı” da babasının prensesi, annesinin prensi olarak yetiştirilen savunmasız gençlerin bir sonucu gibi görünüyor.

Baba artık ailesi ve çocukları üzerinde otoriter ve disiplinli bir figür olarak görülmüyor, halbuki çocuklar gelecekleri hakkında babalarını referans alarak belirlerler. Artık “özgür yetiştirme”, “bağımsız gelişim”, “çocuğun istediği gibi birisi olması” gibi klişeleşmiş kavramlardan uzaklaşmamız gerekiyor.

Aile hiyerarşisinin belirsizleştiği bir dönemde, çocuklarının kim olduğunu ve nereye evrileceğini bilmeyen çalışan ebeveynler, aile rollerini belirleyemez hale geliyor. “Ailede kim kimdir?” tanımını yapabilmek imkansızlaşıyor.

Merkez Avrupa’da feminist bakış açısına sahip bireylerin, kadın hakları mücadelesine odaklanırken aile ve çocuk sahibi olmayı unutulmaz bir detay olarak görmeleri, bize kadın, erkek, çocuk, anne ve baba rollerinin değişmediği bir dünya kurmanın zorluğunu hatırlatıyor. Bu gücü ve kararlılığı kendimizde bulmalıyız ve mücadeleyi asla bırakmamalıyız.

Related Posts

Türkiye’nin lazer silahı ALKA hibrit KAPLAN’la avlayacak

Türk savunma sanayisi bünyesindeki yenilikçi teknolojiler kullanılarak “lazer silahlı hibrit araç” çözümüne imza atıldı. Roketsan’ın kamuoyunda “lazer silahı” olarak bilinen ALKA Yönlendirilmiş Enerji Silah Sistemi ile FNSS’nin geliştirdiği KAPLAN …

750 bin TL’nin aylık getirisi uçtu! Bir banka rakiplerini solladı

Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta yapacağı faiz toplantısı öncesi yatırımcılar hangi bankanın ne kadar faiz vereceğini merak ediyor. Peki, 750 bin TL’nin 1 aylık faizi ne kadar? İşte cevaplar; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 24 Temmuz …

Lishui Havalimanı Resmen Açıldı

Çin’in Lishui Havalimanı, iç hat seferlerine başladı ve bölgenin ulaşımını güçlendirecek.

Spot piyasada elektrik fiyatları! (19 Temmuz 2025)

Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, spot elektrik piyasasında işlem hacmi bugün düne göre yüzde 34,8 azalarak 1 milyar 633 milyon 427 bin 76 lira oldu. Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı, yarın için en yüksek 06.00 ve 19 …

Kabak Çekirdeği Hasadı 2025’te Azalacak

Kayseri’de Çomaklı köyünde kabak çekirdeği hasadı, 2025’te 200 tonun altına düşmesi bekleniyor.

Bekir Başevirgen: Çalışanın cebindekini çalıyorlar, asgari ücretlinin enflasyon kaybı 3 bin 685 TL

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, enflasyonun yılın ilk altı ayında işçi, memur ve emekli aylıklarında erimeye yol açtığına dikkati çekerek “İşçi başına altı aylık ortalama erime 6 bin 485 TL oldu. Yılın ilk yarısında asgari ücretlinin enflasyon kaybı 3 bin 685 TL’yi buldu. Haziran 2025’te enflasyon kaybı en düşük emekli aylığında 2 bin 412 TL, en düşük memur maaşında ise 9 bin 130 TL oldu. AKP iktidarı işçiye, emekliye, memura zam vermek bir yana dursun, artık çalışanların cebindeki parayı bile çalıyor” dedi.