Başak Nur GÖKÇAM
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Yeşil Diplomasi Haftası çerçevesinde Muğla Göcek’te Orman Genel Müdürlüğü, Muğla Valiliği ve Muğla Büyükşehir Belediyesi katkıları ve Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) iş birliğiyle ‘Sahil Temizleme Kampanyası’ (EU Beach Clean Up) ve Ağaç Dikim Kampanyası düzenledi.
Sahil Temizleme Kampanyası kapsamında İnlice Plajı’nda Mavi Dedektif olarak adlandırılan yaklaşık 100’e yakın çocuk, sahile atılan şişe, sigara izmariti ve şişeleri topladı. Temizlik programında konuşan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “Plajda, sahili temizlememize yardımcı olan tüm çocuklara teşekkür ederim. Kısa sürede ne kadar fazla çöp toplandığını hep birlikte görmüş olduk.
Ne yazık ki bu çöplerin büyük bir çoğunluğu insanlar tarafından bırakılmış ve sonrasında denize karışıyor. Bizlerin de bu çöplerin denize gitmesini engellememiz gerekiyor. Sizler, ailelerinize, daha az plastik kullanımını teşvik ederek, daha az plastik atığın oluşumunu engelleyebilirsiniz. Bu da denizin daha az kirlenmesi anlamına gelecektir” dedi.
Dünyanın yüzde 70’inin deniz ve okyanuslardan oluştuğunun altını çizen Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “Bizim tükettiğimiz oksijenin yüzde 50’si bu alanda üretiliyor. Yani denizleri kirleterek, kendi yaşam kaynağımızı kirletmiş oluyoruz. Nesli tükenmekte olan canlıların büyük çoğunluğu, denizdeki plastiklerden çok fazla etkileniyor. Denizi ve çevremizi temiz tutarak, hem kendimizi hem de diğer canlıları korumamız mümkün.
Bunun için hep beraber çaba sarf etmemizi rica ediyorum” talebinde bulundu. Sahil temizleme etkinliğinde konuşan TURMEPA Muğla Saha Koordinatörü Ersin Özer de “Biz, 29 yıldır farkındalık, gönüllülük ve eğitim faaliyetleri kapsamında faaliyet göstermekteyiz. Buradaki etkinlikle, Mavi Dedektifler yardımıyla sahilde temizlik yaparak, doğada olmaması gereken şeyleri tespit edeceğiz” dedi.
5 ‘atık toplama tesisi’ ile Göcek suları korunuyor
Sahildeki atıkların toplanmasının ardından tekne atıklarının toplanması ve bertaraf edilme işleminin gerçekleştirildiği Göcek Atık Kabul Tesisi ziyaretinde konuşan Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Aylin Giray da, “İnsanlar, buradaki teknelerde ev gibi yaşam sürdüğü için atıkların bertaraf edilmesine de ihtiyaç oluyor. Biz de toplam 5 teknemizle bu hizmeti karşılamaya çalışıyoruz. Ayrıca atık toplama tesisimiz ile diğer seyreden teknelerin de atıklarını vermelerine yardımcı oluyoruz. Bölgede yaklaşık 2 bin tekne dolaşıyor ve tesisimizin gücü 2 bin teknenin atığını bertaraf etmeye göre hazırlandı.
Hem katı atıkları hem de sıvı atıkları toplayarak, karada bertaraf noktalarına ulaştırıyor, o zincirin tamamlanmasını sağlıyoruz. Amacımız Göcek denizinin temiz kalmasını sağlamak” bilgisini verdi. Normalde atığın toplanmasının bir Çevre Kanunu’na göre toplanma bedeli olduğunu hatırlatan Giray, “Atığını ayrıştıran teknelerden ise geri dönüşüme destek oldukları için bir hizmet bedeli almıyoruz.
Bu teşvik sayesinde atığını ayrıştıranların sayısı giderek artıyor” diye ekledi. Yeşil Diploması Haftası kapsamında gerçekleştirilen bir diğer etkinlik de orman yangını alanlarına oldu. İlk adımda Göcek’te Taşbaşı Mevkii’ne gerçekleştirilen ziyarette, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay bilgilendirmesi doğrultusunda, 2019 yılındaki orman yangınlarında tahrip olan ve tüm çabalara rağmen kendini yenileyemeyen alanda inceleme yapıldı.
“İhtiyaca göre ağaç”
Bölgenin, kuraklık ve iklim değişiklikleri sebebiyle kendini yenileyemediği bilgisini veren Prof. Tolunay, “Orman yangınları sonrasında bizim ilk aşamada yaptığımız tohum atarak bölgenin 3 ila 4 yılda doğal koşullarla kendini yenilemesidir. Fakat burada bunu başaramadık. Bu nedenle buraya fidan dikimi gerçekleştiriyoruz.
Ağaç türlerimizi de ihtiyaca göre düzenledik. Fıstık çamı; coğrafyaya uygun olduğu için, karaservi; yanmaya karşı daha dayanıklı olduğu ve yangın hızını kesmesi için tercih edildi” dedi. Bölgede 500 fidanın sembolik olarak toprakla buluşturulacağını söyleyen Muğla Orman Bölge Müdür Yardımcısı Adnan Güler de “Bulunduğumuz yer 2019 yılında bir orman yangını geçirdi ve yaklaşık 1350 hektar ormanlık alanımız tahrip oldu. Yanan ağaçları kestikten sonra kendi tohumlarından, doğal olarak, biz çalışmalara başladık” diye ekledi.
17 ilde 170 bin ağaç dikimi
Öğrencilerle birlikte fidan diken Meyer-Landrut ise “Bu, Türkiye’deki ağaçlandırma çalışmasına küçük bir katkımız. Geçtiğimiz yıl Avrupa Komisyonu dünya çapında 3 milyar ağacın dikilmesiyle ilgili bir karar aldı. Türkiye’de de biz 17 ilde 170 bin yeni dikimle buna katkıda bulunuyoruz. Tabii ki Tarım ve Orman Bakanlığı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerinde bulundu.
En büyük sorumlu ‘insanlar’
2021 yangınlarından en fazla etkilenen Köyceğiz orman alanındaki incelemeler esnasında da konuşan Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “Yangınların en büyük sorumlusu yüzde 90 insan diyebiliriz. Sigara izmariti, yaz sıcaklarından genleşen elektrik hatları hatta egzoz dumanından sıçrayan bir kıvılcım bile orman yangınına sebep olabilir. Bu nedenle sorumluluk bizde. Çünkü sonrasında çok yüksek ısı olduğu için söndürmek zor oluyor. Helikopterden atılan su zaten aşağı inene kadar çoğu zaman buharlaşıyor. Bu nedenle sorumluluğun büyüğü bizlerde” diye konuştu.