Türk Cam Sektörü Korumacılık İstiyor

Türk Cam Sektörü, İthalata Karşı Korunmayı ve DİR Kapsamındaki İthalatı Talep Ediyor

Türk cam sektörü, yerli üretimin haksız rekabet oluşturan ithalata karşı korunması için önlemlerin artırılmasını ve bu önlemlerin Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamındaki ithalatı da kapsamasını talep ediyor.

Türk cam sektörünün temsilcileri, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin (ÇCSİB) ev sahipliğinde bir araya geldi. ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tansu Kumru ve Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya başta olmak üzere kamu, sektör ve firma temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda sektörün mevcut durumu, riskler, fırsatlar, çözüm önerileri ve gelecek hedefleri konuşuldu.

“ABD’nin Çin’e uyguladığı korumacılık ülkemiz için hem risk hem de fırsat”

1935 yılında kurulan Türk cam sektörünün 90’ıncı yılında 170’ten fazla ülkeye ihracat yaptığını ve yüzde 79 yerli katma değer oranıyla Türkiye’nin cari açığını azaltan öncü sektörlerden biri olduğunu belirten Tansu Kumru, “Tahminlerin de ötesinde zorlu bir yıl olan 2024’te operasyonel verimliliğe ve katma değerli ürünlere odaklanarak hem ülkemizde hem de globalde kesintisiz ürün ve hizmet sağladık. Bu yıl ve önümüzdeki dönem ise büyük fırsatlar kadar büyük riskleri de barındırıyor. Orta Doğu’da değişen dengeler ve bu coğrafyadaki yeniden yapılanma süreci, başta inşaat sektörüne girdi veren mimari camlar olmak üzere camın tüm faaliyet alanları için büyük fırsatlar sunuyor. Diğer taraftan ABD’nin başta Çin olmak üzere Asya ülkelerine karşı korumacılığı artırması da ülkemizin ABD pazarında büyümesini sağlayacak. Ancak ABD’nin bu korumacılığı büyük bir riski de beraberinde getiriyor. Çünkü ABD pazarına yönelemeyecek olan Çin, Malezya, Vietnam gibi ülkeler, kapasitelerini ülkemize ve bizim ana ihracat pazarımız olan Avrupa’ya yönlendirecek. Eğer gerekli korumacılık önlemlerini alamazsak yaptıkları düşük maliyetli üretim nedeniyle rekabet etmekte zorlandığımız bu ülkeler yalnızca bizim ihracat pazarlarımıza değil, iç pazarımıza da daha fazla giriş yapabilir” dedi.

“Korumacılık önlemleri DİR’i de kapsayacak şekilde artırılmalı”

Bu risk karşısında Ticaret Bakanlığı ile iş birliği içinde çalıştıklarını belirten Kumru, “Uygulamada olan korumacılığın artırılması, anti-damping gibi uzun vadeli önlemlerin yanı sıra hızlı sonuç veren ilave vergiler ve gözetim bedellerinin yükseltilmesi, ihtiyaç halinde de yeni tedbirlerin devreye alınması özellikle cam ev eşyası, cam elyaf, düzcam ve işlenmiş cam iş alanları için büyük önem taşıyor. Öte yandan haksız rekabet oluşturan ithalata karşı uygulanan korumacılık önlemlerinin Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yapılan ithalat için de uygulanmasını talep ediyoruz. Çünkü mevcut DİR uygulaması özellikle beyaz eşya camı ve cam elyafı alanlarında faaliyet gösteren üreticilerimizi zor durumda bırakıyor” diye konuştu.

Kumru şöyle devam etti; “ÇCSİB olarak cam sektörünün başta Avrupa, ABD ve Orta Doğu’da olmak üzere dünya genelindeki ihracat hedeflerini gerçekleştirebilmesi için yerli üretimin haksız rekabet oluşturan ithalata karşı korunması gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda ÇCSİB çatısı altında TurkishGlass markasıyla bir yandan ihracatımızı artırmak diğer yandan da sektörümüzü bu risklere karşı korumak için faaliyetlerimize devam edeceğiz.”

“Artan kapasitemiz ülkemize de dış pazarlara da yeter”

Cam sektörünün yenilikçi ürünlere yönelik yatırımlar ile üretim ve işleme kapasitesini her geçen gün artırdığına dikkat çeken Kumru, “Bu dönem enerji tasarrufu sağlayan kaplamalı cam yatırımları ile neredeyse sıfır enerjili binalar inşa etmek için oluşturulan standart ve yönetmeliklerin uygulamaya geçmesini sağlayacağız. Bununla birlikte güneş panellerinde maksimum verimlilik sağlayan enerji camlarının üretimi için yapılan yatırımlarla bu segmentteki üretim kapasitemizi dört katına çıkaracağız. Cam ev eşyasında da Türkiye hem güçlü markaları hem de üretim ve tasarım gücüyle dünyanın en önemli oyuncusu konumundadır. Kapasitemiz, ihracat pazarlarımızı çeşitlendirmemizi ve mevcut pazarlarda derinleşmemizi sağladığı gibi ülkemizin cam ihtiyacının yüzde 100’ünü karşılamaya da yetiyor. Dolayısıyla Çin ve diğer ülkelerden ithal cam almamızı gerektirecek bir kapasite eksikliği kesinlikle söz konusu değil” dedi. – İSTANBUL

Related Posts

İstanbul’daki evler için kritik çağrı: Birleşin ve güçlendirin

Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkan Yardımcısı ve İnşaat Yüksek Mühendisi Özlem İmren, güçlendirmenin yama değil, binanın sıfır bina performansına ulaşması için yapılan müdahaleler olduğunu belirterek, konutlarda da güçlendirme çalışmalarının yaygınlaştırılması çağrısında bulundu.

Polonya Büyükelçisi Lang: Türkiye’nin savunma sanayisi ile işbirliği geliştirilecek

Polonya’nın Ankara Büyükelçisi Maciej Przemyslaw Lang, Türkiye’nin savunma sanayisindeki ilerlemesini takdir ederek, gelecekte bu alanda güçlü bir işbirliği yapılmasını beklediğini belirtti. Lang, iki ülke arasındaki işbirliğinin her alanda mükemmel olduğunu ve ticaret hacminin 15 milyar dolara çıkmasını hedeflediklerini ifade etti. Ayrıca, Polonya’nın Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini ve gümrük birliği sürecini hızlandırma çabalarına da tam destek verdiklerini söyledi.

Intel’de büyük değişim: İşten çıkarma dalgası ve ofise dönüş zorunluluğu

Çip devi Intel, CEO Lip-Bu Tan yönetiminde yeniden yapılanmaya hız verdi. Haftada dört gün ofisten çalışma zorunluluğu getiren şirket, çalışanlarının yüzde 20’sini işten çıkarmaya hazırlanıyor.

Ankara-Sivas YHT hattı 2 Yılda 1,6 milyon yolcu taşıdı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara-Sivas YHT Hattı’nın iki yılda 1 milyon 660 binden fazla yolcuya hizmet verdiğini, İstanbul-Sivas arasında başlatılan doğrudan seferlerde de 550 bini aşkın kişinin seyahat ettiğini açıkladı.

Beyaz Saray rüzgârı Bitcoin’i uçurdu

Ticaret anlaşmasına dair olumlu sinyaller, kripto paralara da ivme kazandırdı. ABD-Çin ve Güney Kore temaslarından gelen haberlerle artan risk iştahı, Bitcoin’i yeniden yukarı taşıdı.

Avrupa hisseleri, Çin-ABD ticaret gerginliğinin hafiflemesiyle yükseldi

ABD ile tarife restleşmesi içindeki Çin’in bazı yarı iletken kategorilerindeki ithal ürünlere getirdiği ek yüzde 125 vergiyi kaldırdığı öne sürüldü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir