EMİRHAN YILMAZ/FURKAN GENÇOĞLU – ASPİLSAN Enerji AŞ Genel Müdürü Doç. Dr. Ahmet Turan Özdemir, “Elde ettiğimiz AR-GE bilgi ve birikiminin katma değerini yükseltmek için sivil ürünlere giriş yapıyoruz. Bunların iki örneği de ‘Turna’ ve ‘Toy’ ismini verdiğimiz taşınabilir enerji depolama sistemleri.” dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Özdemir, ASPİLSAN Enerji’nin 1974’te Kıbrıs Harekatı’ndan sonra uygulanan askeri ambargolardan kaynaklı sorunları çözmek amacıyla ordunun enerji ihtiyacını çözmek için kurulduğunu söyledi.
“Bütün dünyada olduğu gibi aslında Amerika’da da büyük teknolojiler orduların ihtiyaçlarını çözmek için büyük bütçelerle kurulan AR-GE’ler ile yapılıyor. Biz de kurulduğumuz günden bugüne önemli tasarım ve üretim yetenekleri kazandık. Elde ettiğimiz AR-GE bilgi ve birikiminin katma değerini yükseltmek için sivil ürünlere giriş yapıyoruz. Bunların iki örneği de “Turna” ve “Toy” ismini verdiğimiz taşınabilir enerji depolama sistemleri. Turna daha küçük 0,6 kilovat değerinde, bavul tipi depolama sistemlerimiz ise 1 kilovattan başlıyor.
Bunlar saha görevi yapan askeri personellerin başlangıçta ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarladığımız bataryalardan yola çıkarak yapılan tasarımlardı. Sonrasında kamplarda, outdoor aktiviteler ve afet durumlarında bu tür enerji depolama sistemlerinin bir ihtiyaç olduğunu fark ettik ve bu iki ürünle piyasaya girme kararı aldık. Tasarım tamamlandı şimdi üretime geçiyoruz.”
Özdemir, afet durumlarında bu tür enerji sistemlerine çok büyük ihtiyaç olduğunu son depremler ile tekrar gördüklerini vurgulayarak, “Şebeke elektriği kesildiği zaman iletişim ve aydınlatma gibi temek ihtiyaçlar karşılanamaz hale geliyor. Bu ürünler üzerindeki USB şarjıyla, ışık kaynağıyla ve dahili invertörüyle hem küçük hem büyük ölçüde sistemleri beslemek için gerekli enerjiyi kullanıcılara sunuyor. Taşınabilir küçük iki tane ürün ile çıktık. Biri “Turna” dediğimiz el tipi taşınabilir diğeri de “Toy” dediğimiz bavul tipi taşınabilir enerji depolama sistemi. Bunları farklı ölçekte versiyonlarını yapıp çeşitlendireceğiz.” dedi.
“Ürünlerimizi Avrupa ve Amerika pazarlarına sürmek için çalışmak gerçekleştiriyoruz”
Diğer grupları olan sabit enerji depolama sistemlerine de değinen Özdemir, şu bilgileri paylaştı:
“Duvar tipi enerji depolama sisteminin bir evin ihtiyaçlarını giderebilecek şekilde üzerine çalışıyoruz. Sistemler güneş ve rüzgar gibi yenilebilir enerji sistemlerine entegre edilerek hem kullanıcının faturasını iyileştirecek, hem güneş enerjisini sistemde kullanacak ve çevreci enerji üretecek.
Ordumuzun ihtiyaçlarını çözmek için başladığımız bir yolculuğumuz var. Bu yolculukta çok büyük kazanımlar elde ettik. Sivil piyasayı düşündüğümüz zaman aslında askeri pazardan daha büyük bir pazardan bahsediyoruz. Tüketici elektriği dediğimiz zaman bu çok büyük bir market anlamına geliyor. Bundan sonra bizim hedefimiz daha sivil ürünlerle daha büyük marketlerde ASPİLSAN teknolojisini ve markasını göstermek olacak.”
Özdemir, küresel enerji depolama sistemleri pazarında, hücreden ürüne kadar Uzakdoğu ülkelerinin baskın olduğunu ifade ederek, “AR-GE’leri farklı yerlerde yapılsa da üretimde dünyadaki lityum rezervlerinin aşağı yukarı yüzde 40’ı Çin’de, yüzde 20’si Japonya ve yüzde 18’i Güney Kore’de yapılıyor. Kabaca yüzde 80’lik tüketimin bu bölgede yapıldığını gösteriyor.
ABD bu alanda büyük yatırımlar yapmak ve regülasyonları değiştirmek için büyük gayret sarf ediyor. Yakın zamanda çalışılan bir konuya bakıldığından Amerika’da bu tür hücre üretimi ile ilgili doğal rezervler az olduğu için ikinci el elektrikli araçların yurt dışına çıkışını sınırlayarak geri dönüşümden ihtiyaç olan kaynakların yüzde 40’ını karşılama gibi bir strateji içerisinde girdi.” değerlendirmesinde bulundu.
Uzakdoğu ülkelerinin üstünlüğüne karşısında Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika ile birlikte Türkiye’nin de bazı tedbirler aldığını bildiren Özdemir, “Ülkemize bu sektörde yatırımların geldiğine şahitlik ediyoruz. Biz Amerika ve Avrupa’nın bu konudaki hassasiyetlerini bir pazar fırsatı olarak değerlendirip ürünlerimizi Avrupa ve Amerika pazarlarına sürmek için çalışmak gerçekleştiriyoruz. Yakın zamanda hücremiz için UL 1642 sertifikasyonumuzu tamamlamış olacağız ve Amerika’ya ürünlerimizin satışı için gerekli sertifikayı almış olacağız. Ürünlerimizi ihracat pazarlarında değerlendirmek için büyük bir çaba içerisindeyiz.” şeklinde konuştu.
“ASPİLSAN, yerlileşme konusunda Türkiye’de çok özel yerde”
ASPİLSAN’ın yerlileşme konusunda Türkiye’de çok özel bir yerde olduğuna değinen Özdemir, bu ürünleri tasarlarken sadece elektronik kart tasarımı ve yazılımın yerliliğinin ötesine geçtiklerini söyledi.
Özdemir, “Ürünlerimizde kullandığımız hücreleri de müşteri ihtiyaçlarına göre güvenlik, maliyet ve performans bakımından bunları sınıflandırarak bizim veya tedarikçilerden satın aldığımız hücreleri kullanarak bir araya getirdiğimiz batarya tasarımlarına elektronik kartlarla bir kontrol sağlayıp yazılımlarla bunları yönetiyoruz.
Bu süreç içerisinde bütün mühendislik ve pek çok üretim kalemi ASPİLSAN içerisinde yapılıyor. Bunların hepsinin ötesinde A28 18650 NMC kimyasındaki silindirik hücremizi de toz malzemeden pil haline getiriyoruz. Dolayısıyla baştan sona bir tasarım ve üretim yeteneğinden bahsediyoruz. Bu saymış olduğum sürece sahip olan firma sayısı çok az. Bu sürecin tümü; kendi mühendislerimiz tarafından yapılıp, yönetilip kendi fabrikalarımızda ürün haline getirilen bir süreci temsil ediyor.” diye konuştu.